İNDİKATÖRLER
İNDİKATÖRLER
İndikatörler, teknik analizde kullanılan, fiyatın geçmişte ve içinde bulunduğunuz anda nasıl, ne yönde hareket ettiğini matematiksel hesaplamalar kullanılarak ifade edilmesidir. Hangi indikatör olursa olsun hesaplanmasında fiyata dair veri yada veriler kullanılır. Bu veriler; açılış, kapanış, en yüksek, en düşük ve işlem hacmi olarak sıralanabilir. Yani indikatörler bize geleceği göstermez. Sadece geçmişte ve analizi yaptığınız zamanda fiyat hakkında bize bilgi verir.
Öncü gösterge olarak zikredilen, momentum, bollinger bandı, obv gibi göstergeler öncü olmaktan ziyade, bize alım yada satım baskısını ifade ederler. Dolayısıyla net olarak yarını yada bir kaç dakika sonrasını indikatörlerle tahmin etme çabasına girmek gereksiz bir uğraş olarak karşımıza çıkıyor.
Bir indikatör bize geleceği göstermiyor ama alım-satım baskısı hakkında bize fikir veriyor dedik. İş, bu noktadan sonra başlıyor. Kullanmış olduğunuz risk yönetimiyle indikatörlerden gelen al-sat sinyallerini birleştirdiğinizde olumlu sonuçlar alabiliyorsunuz.
Düşünüldüğünde akılda soru işaretleri bırakan indikatörler, ancak deneyimle çözümlenebiliyor. Örneğin 5 günlük hareketli ortalamanın üzerine çıkan fiyat ne manaya geliyor? Size gösterdiği, hesaplama şeklinize göre fiyatların son değerinin, son 5 günlük ortalamasının üzerinde olması. Bu ne manaya gelebilirki? Hayır üstünde olsa ne olur, altında olsa ne olur. Size anlattığı, sadece değer olarak belirli bir günün üzerinde olduğu. Bunu 2 hareketli ortalamanın kesişiminden tutunda RSI'ye, MACD'ye kadar genişletebilirsiniz.
Bu noktada destek, direnç, trend, hacim gibi diğer teknik analiz araçları devreye giriyor. Koordineli bir şekilde kullanıldığında tüm araçlarla mükemmele yakın sonuçlar elde edilebiliyor. Fakat tek başlarına, hele geleceği tahmin etmek adına kullanıldığında da kötü sonuçlar ortaya çıkıyor. Düşünsenize, MACD al verdi! Ozaman ''alayım''. Yada RSI aşırı alım seviyesine girdi, ''satayım'' dediğinizde neler oluyor. Çok güzel trendlerin RSI aşırı alım bölgesine girdiğinde başladığını gördüm. E ne yapacağız ozaman, indikatörler yalanmı söylüyor. İndikatör size ne yalan söyler, nede doğru. İndikatör size sadece bir durumu yansıtır.
Algılamak, gerçeğin yansıması değildir, sadece kişisel bir değerlendirmedir.
Siz, deneyimlerinizle, kişisel değerlendirmelerinizle karar verirsiniz. Aynı indikatöre farklı 2 insan bakıyor, biri alıyor, biri satıyor. Farklı algılamasalar piyasa diye birşey oluşurmuydu?
Bazen okadar çok abartılıyorki, sanki nekadar çok indikatör kullanılsa o kadar iyi teyid alınıp, daha sağlıklı kararlar verilecekmiş gibi grafik indikatörlerle doldurulabiliyor. Halbuki her indikatör ailesinden birer indikatör kullanılarak daha sağlıklı sonuçlara ulaşılabiliyor.
Ali Erkan Tanacıoğlu
Öncü gösterge olarak zikredilen, momentum, bollinger bandı, obv gibi göstergeler öncü olmaktan ziyade, bize alım yada satım baskısını ifade ederler. Dolayısıyla net olarak yarını yada bir kaç dakika sonrasını indikatörlerle tahmin etme çabasına girmek gereksiz bir uğraş olarak karşımıza çıkıyor.
Bir indikatör bize geleceği göstermiyor ama alım-satım baskısı hakkında bize fikir veriyor dedik. İş, bu noktadan sonra başlıyor. Kullanmış olduğunuz risk yönetimiyle indikatörlerden gelen al-sat sinyallerini birleştirdiğinizde olumlu sonuçlar alabiliyorsunuz.
Düşünüldüğünde akılda soru işaretleri bırakan indikatörler, ancak deneyimle çözümlenebiliyor. Örneğin 5 günlük hareketli ortalamanın üzerine çıkan fiyat ne manaya geliyor? Size gösterdiği, hesaplama şeklinize göre fiyatların son değerinin, son 5 günlük ortalamasının üzerinde olması. Bu ne manaya gelebilirki? Hayır üstünde olsa ne olur, altında olsa ne olur. Size anlattığı, sadece değer olarak belirli bir günün üzerinde olduğu. Bunu 2 hareketli ortalamanın kesişiminden tutunda RSI'ye, MACD'ye kadar genişletebilirsiniz.
Bu noktada destek, direnç, trend, hacim gibi diğer teknik analiz araçları devreye giriyor. Koordineli bir şekilde kullanıldığında tüm araçlarla mükemmele yakın sonuçlar elde edilebiliyor. Fakat tek başlarına, hele geleceği tahmin etmek adına kullanıldığında da kötü sonuçlar ortaya çıkıyor. Düşünsenize, MACD al verdi! Ozaman ''alayım''. Yada RSI aşırı alım seviyesine girdi, ''satayım'' dediğinizde neler oluyor. Çok güzel trendlerin RSI aşırı alım bölgesine girdiğinde başladığını gördüm. E ne yapacağız ozaman, indikatörler yalanmı söylüyor. İndikatör size ne yalan söyler, nede doğru. İndikatör size sadece bir durumu yansıtır.
Algılamak, gerçeğin yansıması değildir, sadece kişisel bir değerlendirmedir.
Siz, deneyimlerinizle, kişisel değerlendirmelerinizle karar verirsiniz. Aynı indikatöre farklı 2 insan bakıyor, biri alıyor, biri satıyor. Farklı algılamasalar piyasa diye birşey oluşurmuydu?
Bazen okadar çok abartılıyorki, sanki nekadar çok indikatör kullanılsa o kadar iyi teyid alınıp, daha sağlıklı kararlar verilecekmiş gibi grafik indikatörlerle doldurulabiliyor. Halbuki her indikatör ailesinden birer indikatör kullanılarak daha sağlıklı sonuçlara ulaşılabiliyor.
Ali Erkan Tanacıoğlu